Aybala MELEK-Muhammet BAYRAM/ANKARA,(DHA)- YENİDEN Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, "Milletimizi daha fazla oyalamanın bir manası yok. Bu sonbaharda veya 2026 ilkbaharında seçim sandığını bu milletin önüne getirin" dedi.Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, parti genel merkezinde il başkanları toplantısı öncesi basın toplantısı düzenledi. Erbakan, Suriye gündemiyle ilgili endişeli olduklarını belirterek, "Endişelerimiz ve temkinli oluşumuz nedeniyle 'Siz Esad'cısınız, siz İran'cısınız, Esad kalsın istiyordunuz' gibi maksatlı olarak birtakım yaftalar ortaya koyuldu. 'Keşke Esad devam etseydi' diye bir söz de asla ve asla ağzımızdan çıkmadı. Bizim tek derdimiz, Esad sonrasında meydana gelebilecek olan tablonun bir kaosa yol açmaması, Suriye'nin bölünüp parçalanmaması ve Esad döneminden daha beter bir noktaya gelmemesiyle ilgili endişelerdi. Suriye bölünmek isteniyor. Suriye'nin kuzeydoğusunda hatta mümkünse bütün kuzey kısmını kapsayacak şekilde PYD ve YPG'nin ana omurgasını oluşturduğu bir terör devleti kurulmak isteniyor. İsrail daha fazla işgal istiyor. Orada Şam merkezli, İsrail ve Amerika iş birlikçisi kukla bir yönetim kurulmak isteniyor" ifadelerini kullandı.'PYD/YPG NE OLACAK'Erbakan, PKK elebaşı Abdullah Öcalan ile DEM Parti milletvekillerinin görüşmesine ilişkin, "Bebek katili Abdullah Öcalan'ın serbest bırakılıp, getirilip Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde konuşturulmasının çok büyük mahsurları vardır. Böyle bir durum bizi aciz düşürür; devletimizi, ordumuzu, emniyet güçlerimizi. 'Biz, 40 sene bütün kurumlarımızla sizle mücadele ettik ama başarılı olamadık. Halen daha bize tehdit oluşturuyorsunuz. Öyleyse Abdullah Öcalan'a rica edelim, bizi bu dertten kurtarsın.' Yani, Abdullah Öcalan'ın bu çağrısına muhtaç kalmışız görüntüsünü vermiş olacağız. 'Efendim, anneler ağlamasın, kan akmasın.' Bunu kim istemez? Biz de herkes kadar kan akmasın istiyoruz ama Abdullah Öcalan'ın bir çağrısıyla PKK'nın silah bırakmasının mümkün olmadığını söylüyoruz. Neden? PKK'nın kendi yöneticileri bunu söylüyor. 'Abdullah Öcalan buna karar veremez' diyor. Yine, Sayın Bahçeli'nin çağrısından 2 gün sonra TUSAŞ saldırısı gerçekleştirildi. Bunların hepsi silah bırakılmayacağına dair mesajlardı. Şehit ve gazilerimize büyük saygısızlık yapılmış oldu. Abdullah Öcalan'ın, umut hakkından yararlanıp da serbest kalması veya ev hapsine geçmesi kararını, sadece kanına girmiş olduğu şehitlerimizin aileleri ve gazilerimiz verebilir. Başka kimse böyle bir karar veremez. Hadi diyelim PKK kısmı silah da bıraktı. PYD/YPG ne olacak?" diye konuştu.Sürecin şeffaf yürütülmediğini belirten Erbakan, "Meclis'in haberi yok, siyasi partilerin haberi yok, milletin haberi yok. Özellikle devlet tarafından siyasi partilerin bilgilendirilmesi lazım. Evet, DEM Parti heyeti bir görüşme trafiği sürdürüyor ama sadece DEM Parti kaynağından gelen haberler yerine devletin de bize bununla ilgili bilgi vermesi lazım. Her zaman söylediğimiz gibi çözüm sürecine karşı değiliz. Bölgedeki halkımızın taleplerinin yerine getirilmesine elbette 'Evet' diyoruz. Onları kardeşlerimiz olarak görüyoruz. Bölgenin derdiyle en fazla dertlenen bir siyasi hareketin temsilcileriyiz ama bir süreç yürütülecekse bölge halkının meşru resmi temsilcileriyle yürütülsün. Terör örgütüyle yürütülmesin" ifadelerini kullandı.'ÇALIŞANLARI DEĞİL, PATRONLARI DÜŞÜNÜYORLAR'Erbakan, asgari ücret ve emekli aylıklarındaki artış oranlarına ilişkin, "Sayın Cumhurbaşkanı 2024 yılını 'Emekliler Yılı' ilan etmişti. 2024'te iş kazalarında ölen neredeyse 3 işçiden 1'i emekliydi. Böyle bir yıl nasıl emekliler yılı olabilir? 12 bin 500 lira en düşük emekli maaşı reva görüldüğü için emeklilerimizin yüzde 54'ü hayatlarını idame ettirmek için bir işte çalışmak mecburiyetinde kalıyor. 2024 yılında iş kazalarında hayatını kaybeden 1708 kişiden 512 tanesi emekliler. En düşük emekli maaşının asgari ücret seviyesine getirilmesi gerektiğini bir kez daha altını çizerek ifade ediyorum. Asgari ücrette de Sayın Cumhurbaşkanı yetkisini kullanmadı ve asgari ücret 22 bin küsur lira olarak ifade edildi. Böylece tam bir felaket ücreti, tam bir açlık ve sefalet ücreti haline geldi. Şimdiden daha açlık sınırının altına geldi. Çalışanları değil, patronları düşünüyorlar. Ezilenlere değil, imtiyazlılara öncelik veriyorlar. Bu verdikleri asgari ücret, bundan sonra hiçbir şekilde millete verecek bir şeylerinin kalmadığının en açık göstergesidir" açıklamasında bulundu.'SABIR VE METANET KALMADI'Erbakan, 11 ayda yaklaşık 24 bin şirketin kapandığını belirterek, "Ayda da ortalama 2 bin 200 şirket kapandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni yıl mesajında ekonomideki sıkıntıları aşacaklarını ifade ederek, halkımızdan bir miktar daha sabır ve metanet istedi. Artık bunu ezberlemişler. 23 yılını dolduran bir iktidarın ve Sayın Mehmet Şimşek döneminde de yaklaşık 2 seneye yaklaşan bir iktidarın, hala sabır istemesini de nereye koyacağız bilemiyorum? Sayın Mehmet Şimşek döneminde vergiler yüzde 200 arttı. Siz bu saatten sonra hiçbir sıkıntıyı aşamazsınız. Veriler, bu sıkıntıları aşamayacağınızı açık bir şekilde ortaya koyuyor. Milletimizin de sizin bu sıkıntıları aşacağınıza dair en ufak bir ümidi ve beklentisi kalmamış durumda. Milletimizi daha fazla oyalamanın bir manası yok. Sabır ve metanet kalmadı. Bu sonbaharda veya 2026 ilkbaharında seçim sandığını bu milletin önüne getirin. Bir an önce sandığı getirin ki milli görüş gelsin ki bu ülkeyi borç, faiz batağından kurtarsın" dedi. Erbakan, gazetecilerin sorusu üzerine DEM Parti'nin İmralı heyeti ile TBMM'de görüşeceklerini söyledi. (DHA)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Erbakan: Seçim sandığını milletin önüne getirin
Erbakan: Seçim sandığını milletin önüne getirin
Aybala MELEK-Muhammet BAYRAM/ANKARA,(DHA)- YENİDEN Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, "Milletimizi daha fazla oyalamanın bir manası yok. Bu sonbaharda veya 2026 ilkbaharında seçim sandığını bu milletin önüne getirin" dedi.Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, parti genel merkezinde il başkanları toplantısı öncesi basın toplantısı düzenledi. Erbakan, Suriye gündemiyle ilgili endişeli olduklarını belirterek, "Endişelerimiz ve temkinli oluşumuz nedeniyle 'Siz Esad'cısınız, siz İran'cısınız, Esad kalsın istiyordunuz' gibi maksatlı olarak birtakım yaftalar ortaya koyuldu. 'Keşke Esad devam etseydi' diye bir söz de asla ve asla ağzımızdan çıkmadı. Bizim tek derdimiz, Esad sonrasında meydana gelebilecek olan tablonun bir kaosa yol açmaması, Suriye'nin bölünüp parçalanmaması ve Esad döneminden daha beter bir noktaya gelmemesiyle ilgili endişelerdi. Suriye bölünmek isteniyor. Suriye'nin kuzeydoğusunda hatta mümkünse bütün kuzey kısmını kapsayacak şekilde PYD ve YPG'nin ana omurgasını oluşturduğu bir terör devleti kurulmak isteniyor. İsrail daha fazla işgal istiyor. Orada Şam merkezli, İsrail ve Amerika iş birlikçisi kukla bir yönetim kurulmak isteniyor" ifadelerini kullandı.'PYD/YPG NE OLACAK'Erbakan, PKK elebaşı Abdullah Öcalan ile DEM Parti milletvekillerinin görüşmesine ilişkin, "Bebek katili Abdullah Öcalan'ın serbest bırakılıp, getirilip Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde konuşturulmasının çok büyük mahsurları vardır. Böyle bir durum bizi aciz düşürür; devletimizi, ordumuzu, emniyet güçlerimizi. 'Biz, 40 sene bütün kurumlarımızla sizle mücadele ettik ama başarılı olamadık. Halen daha bize tehdit oluşturuyorsunuz. Öyleyse Abdullah Öcalan'a rica edelim, bizi bu dertten kurtarsın.' Yani, Abdullah Öcalan'ın bu çağrısına muhtaç kalmışız görüntüsünü vermiş olacağız. 'Efendim, anneler ağlamasın, kan akmasın.' Bunu kim istemez? Biz de herkes kadar kan akmasın istiyoruz ama Abdullah Öcalan'ın bir çağrısıyla PKK'nın silah bırakmasının mümkün olmadığını söylüyoruz. Neden? PKK'nın kendi yöneticileri bunu söylüyor. 'Abdullah Öcalan buna karar veremez' diyor. Yine, Sayın Bahçeli'nin çağrısından 2 gün sonra TUSAŞ saldırısı gerçekleştirildi. Bunların hepsi silah bırakılmayacağına dair mesajlardı. Şehit ve gazilerimize büyük saygısızlık yapılmış oldu. Abdullah Öcalan'ın, umut hakkından yararlanıp da serbest kalması veya ev hapsine geçmesi kararını, sadece kanına girmiş olduğu şehitlerimizin aileleri ve gazilerimiz verebilir. Başka kimse böyle bir karar veremez. Hadi diyelim PKK kısmı silah da bıraktı. PYD/YPG ne olacak?" diye konuştu.Sürecin şeffaf yürütülmediğini belirten Erbakan, "Meclis'in haberi yok, siyasi partilerin haberi yok, milletin haberi yok. Özellikle devlet tarafından siyasi partilerin bilgilendirilmesi lazım. Evet, DEM Parti heyeti bir görüşme trafiği sürdürüyor ama sadece DEM Parti kaynağından gelen haberler yerine devletin de bize bununla ilgili bilgi vermesi lazım. Her zaman söylediğimiz gibi çözüm sürecine karşı değiliz. Bölgedeki halkımızın taleplerinin yerine getirilmesine elbette 'Evet' diyoruz. Onları kardeşlerimiz olarak görüyoruz. Bölgenin derdiyle en fazla dertlenen bir siyasi hareketin temsilcileriyiz ama bir süreç yürütülecekse bölge halkının meşru resmi temsilcileriyle yürütülsün. Terör örgütüyle yürütülmesin" ifadelerini kullandı.'ÇALIŞANLARI DEĞİL, PATRONLARI DÜŞÜNÜYORLAR'Erbakan, asgari ücret ve emekli aylıklarındaki artış oranlarına ilişkin, "Sayın Cumhurbaşkanı 2024 yılını 'Emekliler Yılı' ilan etmişti. 2024'te iş kazalarında ölen neredeyse 3 işçiden 1'i emekliydi. Böyle bir yıl nasıl emekliler yılı olabilir? 12 bin 500 lira en düşük emekli maaşı reva görüldüğü için emeklilerimizin yüzde 54'ü hayatlarını idame ettirmek için bir işte çalışmak mecburiyetinde kalıyor. 2024 yılında iş kazalarında hayatını kaybeden 1708 kişiden 512 tanesi emekliler. En düşük emekli maaşının asgari ücret seviyesine getirilmesi gerektiğini bir kez daha altını çizerek ifade ediyorum. Asgari ücrette de Sayın Cumhurbaşkanı yetkisini kullanmadı ve asgari ücret 22 bin küsur lira olarak ifade edildi. Böylece tam bir felaket ücreti, tam bir açlık ve sefalet ücreti haline geldi. Şimdiden daha açlık sınırının altına geldi. Çalışanları değil, patronları düşünüyorlar. Ezilenlere değil, imtiyazlılara öncelik veriyorlar. Bu verdikleri asgari ücret, bundan sonra hiçbir şekilde millete verecek bir şeylerinin kalmadığının en açık göstergesidir" açıklamasında bulundu.'SABIR VE METANET KALMADI'Erbakan, 11 ayda yaklaşık 24 bin şirketin kapandığını belirterek, "Ayda da ortalama 2 bin 200 şirket kapandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni yıl mesajında ekonomideki sıkıntıları aşacaklarını ifade ederek, halkımızdan bir miktar daha sabır ve metanet istedi. Artık bunu ezberlemişler. 23 yılını dolduran bir iktidarın ve Sayın Mehmet Şimşek döneminde de yaklaşık 2 seneye yaklaşan bir iktidarın, hala sabır istemesini de nereye koyacağız bilemiyorum? Sayın Mehmet Şimşek döneminde vergiler yüzde 200 arttı. Siz bu saatten sonra hiçbir sıkıntıyı aşamazsınız. Veriler, bu sıkıntıları aşamayacağınızı açık bir şekilde ortaya koyuyor. Milletimizin de sizin bu sıkıntıları aşacağınıza dair en ufak bir ümidi ve beklentisi kalmamış durumda. Milletimizi daha fazla oyalamanın bir manası yok. Sabır ve metanet kalmadı. Bu sonbaharda veya 2026 ilkbaharında seçim sandığını bu milletin önüne getirin. Bir an önce sandığı getirin ki milli görüş gelsin ki bu ülkeyi borç, faiz batağından kurtarsın" dedi. Erbakan, gazetecilerin sorusu üzerine DEM Parti'nin İmralı heyeti ile TBMM'de görüşeceklerini söyledi. (DHA)
En Çok Okunan Haberler